Diren: Ar-Ge ile yeni meyveleri işleyip endüstriye kazandıracağız

Dimes Grup CEO’su Ozan Diren, yeni kurdukları Ar-Ge merkezinde çalışmaların odağında, "yeni meyvelerin işlenip endüstriye kazandırılması ve yeni lezzetler üretimi"nin olacağını söyledi.

Tarım ürünlerini daha iyi değerlendirerek yeni ürünler ve ekipmanlar üretebilmek misyonuyla Türkiye’deki içecek sektörünün bakanlık onaylı ilk Ar-Ge merkezini açan Dimes Grup'un CEO’su Ozan Diren, DHA'nın sorularını yanıtlarken, merkezin ana amaçlarını, "Biz kendimizi yalnızca meyve suyu sektöründe değil, içecek sektörü tarafında konumlandırıyoruz ve kendimizi bu sektörde geliştirmek istiyoruz; Ar-Ge merkezimiz de öncelikli olarak bize böyle bir imkân sağlayacak" diye özetledi ve ekledi:

"Düşünüldüğünde Ar-Ge hizmetleri zaten faaliyetteydi fakat Dimes olarak en önemli özelliklerimizden birisi de ürünlerimizi kendimiz geliştiriyor olmamız.

"Bundan 20 yıl önceye gittiğinizde Türkiye’deki meyve suyu sektöründe sadece dört veya beş çeşit meyve nektarı varken bugün ise sadece Dimes’in 130’dan fazla ürünü var.

"Dolayısıyla bu durum Dimes bünyesinde şimdiye kadar Ar-Ge faaliyetleri gerçekleştirilmediği anlamına gelmez; ancak, yeni merkezimizle asıl hedefimiz bu çalışmaların ağırlığını yeni meyvelerin işlenip endüstriye kazandırılmasına ve yeni lezzetler üretmeye yöneltmektir."

"Ar-Ge projelerinin geliştirilmesi için devlet desteği gerekir"

Ar-Ge merkezleri kapsamında geliştirilen projelerin büyümesi için dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye’de de "devlet desteğinin gerektiğini" vurgulayan Diren, Ar-Ge merkezlerine verilen devlet desteğinin genel olarak Türkiye'de daha fazla katma değer yaratılmasının yolunu açtığını vurguladı ve Ar-Ge merkeziyle gerçekleştirmeyi hedefledikleri uzun vadeli hedefleri şöyle sıraladı:

"Bu bağlamda ilk geliştirmeye başladığımız projemiz taze sıkma meyve suları kategorisidir.

"Bu ürünler özellikle portakalda yüzde 70’e yakın ithal ediliyordu.

"Dimes ağırlıklı çalışmalarıyla birlikte ise taze sıkma portakal suyu Türkiye’de üretilmeye başlandı.

"Biz 'Türk portakalından yüzde 100 sıkma meyve suyu olmuyor' yaklaşımını iki yılda yıktık ve bu projeyi şimdi daha da ileri seviyeye çıkarmak için Ar-Ge merkezimizi kurduk.

"Katma değeri yüksek ürünleri Türkiye’de üretmeyi amaçlıyoruz"

"Geliştirmeyi hedeflediğimiz diğer bir projemiz de soğuk kahve. Soğuk kahvenin neredeyse yüzde 99’u ithal edilen bir üründü çünkü Türkiye’de karton ambalajda olsa da teneke kutuda soğuk kahve üretimi pek yok.

"Soğuk kahve de genellikle teneke kutuda tüketilen bir ürün, bu sebeple biz bu projenin Ar-Ge’sini yaptık.

"Soğuk kahve projesiyle 'Obsesso' markasıyla kendi ürünümüzü burada üreteceğiz ve halen ithal edilen ürünlerin birçoğunun üretimini tesislerimize taşımaya çalışacağız; bu konuyla ilgili bazı görüşmelere başladık.

"Bu tip yüksek teknolojili, katma değeri ve ithalatı yüksek ürünleri Türkiye’de üretmek ana amaçlarımızdan biri.

"Amacımız hem ithalatı bu alanda azaltmak, hem de ihracata katkı sağlamak.

"İhracatla ilgili aynı zamanda ayva gibi, Türkiye’de yetişen fakat tamamı tüketilmeyen yeni meyve çeşitlerinin üretimiyle de ilgileniyoruz.

"İleriki yıllarda uluslararası düzeyde projeler gerçekleştirmek istiyoruz. Kendimize koyduğumuz bir hedef var ve uluslararası çapta yeni Ar-Ge projesinin ses getirmesini bekliyoruz. Buradaki hedefimiz yalnızca ithal-ikame değil, aynı zamanda meyve suyu sektöründe inovasyon yaratmak.

"Uzun vadede Ar-Ge merkezimizde ortaya koyduğumuz projeleri geliştirmeyi ve nihayetinde yeni projelere de başlamayı düşünüyoruz. Sürekli her şeyin daha iyisini yapmak için çalışmalarımız devam ediyor."

"Bizim için yüksek lisans oldukça önemli"

Dimes bünyesinde amaçlarından birinin de Ar-Ge teknolojisiyle üretilen ürünlerin birçoğunu yurtdışı pazarına çıkarmak ve satılabilir hale getirmek olduğunu vurgulayan Dimes Tedarik Zinciri Direktörü ve Ar-Ge Merkezi Lideri Özbay Doğru, Ar-Ge merkezinin şimdilik 25 kişilik bir ekipten oluştuğunu vurguladı.

Ekibin nitelikleri ve merkezle ilgili ise, "Ar-Ge merkezimizde bakanlığın çizdiği bir çerçeve var ve bu kapsamda da belirli bir çalışan sayısı var" dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ancak, bizim için yüksek lisans çok önemli. Ar-Ge merkezi olurken verdiğimiz bir söz var, iki yıl içinde bünyemize bir doktora öğrencisi katmak istiyoruz.

"Aynı zamanda özellikle Tokat ve İzmir’de olmak üzere çeşitli üniversitelerden profesörlerimiz ve hocalarımızla da Ar-Ge merkezimiz için işbirliği içerisindeyiz.

"Bu çerçeve tabi ki doktora öğrencilerinin de bünyemize dâhil olmasıyla gelişecek ve bu bağlamda hem teknolojik olarak hem de ürünsel gelişim öngörüyoruz.

"Dolayısıyla makine, gıda, kimya, beslenme ve diyatetik bölümlerinden birçok kişinin aramızda olacağını düşünüyoruz. Mevcut 25 kişilik ekibimizde mikrobiyolojiden ürün geliştirmeye kadar herkes birbirini destekliyor."