Bakan Varank: Bu ülkede terör destekçilerini cici gösteremeyeceksiniz
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun paylaşımıyla ilgili, "HDP ile örtülü ittifakın diyetini, kadınlar günü üzerinden terör destekçiliğini meşrulaştırarak ödemek isteyen bu sinsi zihniyet dün aslında bir kez daha ifşa oldu. Bu zat, daha önce de Diyarbakır'ın terör yandaşı eski yönetimine desteğe gitmiş ama Diyarbakır annelerine bir selam bile vermemişti. Üstelik bu hareketini de o annelerinin yanına gitsem şovmen olurdum diyerek savunmuştu. Diyarbakır annelerine destek vermek şovmenlik, terör örgütüyle açık seçik iş birliği içinde olan HDP'ye selam durmak insanlık öyle mi? Yazık yazık. Ne yaparsanız yapın, hangi güzel sözlerle, hangi özel günlerle süslerseniz süsleyin bu ülkede terör destekçilerini cici gösteremeyeceksiniz" dedi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kartepe Teleferik Hattı Projesi'nin tanıtım toplantısına katıldı. Bakan Varank, Kartepe'de yapılacak 4.7 kilometre uzunluğundaki teleferik projesiyle 50 yıllık hayalin gerçekleşeceğini belirtti. Bakan Varank, koronavirüs salgınının her anlamda dünyada dengeleri değiştirdiğini ifade ederek, "Yaşanan krizler, buhranlar, salgınlar her daim globalleşmeden bahseden ülkelerin bütün planlarını alt üst etti. Ülkelerin birbirlerine karşı uyguladıkları korumacılık politikaları tekrar hortladı. Bu trend salgın sonrası da giderek artacak gibi gözüküyor. Karşımızda Covid-19 gibi yepyeni bir gerçeklik var. Salgın; siyasi, ekonomik, sosyal, teknolojik, her anlamda dünyada dengeleri değiştiriyor. Küresel ticaret yavaşladı, tüm dünyada istihdam daraldı, artık ülkelerin kendi kendine yetebilmesi önemli hale geldi. Ülkeler baş gösteren durgunlukla mücadele edebilmek için ithal ürünlere karşı yerli ürün ve sanayilerini koruma politikalarına sıkı sıkıya sarıldılar. Özetle, neredeyse, tersine bir küreselleşme dönemi başladı. Biz Türkiye olarak hiçbir zaman sınırların kapatılmasına, serbest ticaretin önüne set çekilmesine taraftar olmadık, olmayız. Ancak, bu gelişmeleri de elbette yakından izliyor, ülke menfaatlerimiz çerçevesinde politikalarımızı şekillendiriyoruz. Siyasi bağımsızlığımızın ekonomik ve teknolojik üstünlüğümüzde gizli olduğunu biliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Millî Teknoloji hamlesi vizyonuyla oluşturduğumuz yerli ve millî bir anlayışla yolumuza devam ediyoruz" dedi.
'HEDEFİMİZ, ÜLKEMİZİ DÜNYANIN TEKNOLOJİ VE ÜRETİM MERKEZİ HALİNE GETİRMEK'
Hedeflerinin Türkiye'yi teknoloji ve üretim merkezi haline getirmek olduğunu söyleyen Bakan Varank, "Tabi şu bir gerçek; Milli Teknoloji hamlesinin gerçekleşmesi için ihtiyacımız olan şey topyekûn bir sahiplenme. Hedefimiz; tüm sektörle, sanayimiz, üniversitelerimiz, araştırma merkezlerimiz, yerel yönetimlerimiz, bilim insanlarımız ve geleceğimiz olan gençlerimizle birlikte ülkemizi dünyanın teknoloji ve üretim merkezi haline getirmek. Bir kişinin ya da bir kurumun bile bu işin dışında kalması, bu hedefe sırtını dönmesi, hedefe ulaşmamıza darbe vurur. Yerli ve milli bir bakış açısı sanayiden sağlığa, tarımdan enerjiye her alanda sahiplenilmeli. İşte, ülke harcamalarının önemli bir kısmını oluşturan kamu alımları bunun için büyük bir fırsat. Kamu alımları dünyanın her yerinde ülkelerin ürünlerini yerlileştirmesine büyük katkı sunuyor. Talep kaynaklı destekleyici bir unsur olarak sanayinin gelişiminde kullanılıyor. Biz de Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak yerlileşme, yenilikçilik ve teknoloji transferine yönelik birçok program yürütüyoruz. Sanayi İşbirliği Programı bunlardan bir tanesi. Bu programla, geleneksel satın alma yaklaşımı yerine teknoloji odaklı proje yönetim yaklaşımını getiriyoruz. Daha sade bir dille söylemek gerekirse; yüksek teknolojili ürünlerin dışarıdan hazır alınmasını değil, yerli ve millî bir şekilde üretilmesini benimsiyoruz. Tedarik edilecek ürünün üretiminin yanı sıra, sistem, alt sistem ve diğer tüm bileşenlerinin de yurt içinde tasarlanıp, üretilmesini hedefliyoruz. Bu programdaki can alıcı nokta; ihaleye konu ürünün ne kadar yerli katkıyla üretileceğinin, yapılacak teknolojik iş birliklerinin ve ihracat taahhütlerinin teklif veren firmalar tarafından ihalenin en başında ortaya konulması. Bu programla bir taraftan yurt içindeki imkân ve kabiliyetleri artırırken, diğer taraftan yan sanayinin, tedarikçilerin, üniversitelerin ve araştırma merkezlerinin de projeye katılımını sağlıyoruz" diye konuştu.
'TELEFERİK HATTI KOCAELİ'NİN 50 YILLIK HAYALİ'
Belediyelerden yerli sanayimizin gelişmesine destek olmalarını isteyen Bakan Varank, şöyle konuştu:
"Bakanlığımızın Ar-Ge destekleriyle ortaya çıkan ürünlerin de bu projelerde kullanılmasına olanak tanıyoruz. Biz daha önce SİP kapsamında kamu kurumlarımızla iş birliği halinde çok önemli projeler ihale ettik. Adalet Bakanlığı ile yürüttüğümüz proje sayesinde elektronik izleme sistemi ve ekipmanlarını artık yerli imkânlarla üretiyoruz. Bu elektronik kelepçeler kadına karşı şiddetle mücadelede aktif olarak kullanılıyor. Gençlik ve Spor Bakanlığımızın ihtiyaç duyduğu modern pentatlon silahları ve hedef sistemleri de yine yerli üreticilerimiz tarafından geliştiriliyor. Toplam bedeli yaklaşık 3 milyar avro olan Sanayi İşbirliği Programı kapsamında gerçekleştirilecek diğer kamu ihalelerinin çalışmaları da tüm hızıyla devam ediyor. Yerli ve Millî Rüzgar Türbini, Radyosonde Cihazları, X-Band Meteoroloji Radarları inşallah önümüzdeki dönemde yerli imkanlarla geliştirilecek. İşte bugün tanıtımını yaptığımız Kartepe Teleferik Hattı da en önemli Sanayi İş Birliği Projelerimizden bir tanesi olacak. Teleferik hattı Kocaeli'nin 50 yıllık hayali. Hem kısıtlı imkanlar hem bazı teknik sorunlar nedeniyle bu proje bir türlü hayata geçirilemedi. Zengin bitki örtüsü ve Sapanca Gölü manzarasına sahip Kuzuyayla Tabiat Parkı'na ulaşımı sağlayacak hat 4,7 kilometre uzunluğunda olacak. 2 istasyona ve saatte 1500 kişi taşıma kapasitesine sahip olacak teleferiğimiz aynı anda 10 kişiyi taşıyabilecek kabinlerden oluşacak. Vatandaşlarımıza, yerli ve yabancı turistlere eşsiz bir deneyim yaşatacak. Hem Kocaeli 50 yıllık hayaline kavuşacak hem de yerli sanayimiz çok önemli bir tecrübeye sahip olacak. Bu projeyle Türkiye'de ilk defa bir belediye Sanayi İşbirliği Projesine dahil oldu. Bunun tüm belediyelerimize örnek olmasını temenni ediyorum. Ben bu vesileyle tüm belediyelerimize buradan seslenmek istiyorum. Gelin, bu tür ihalelerinizi Sanayi İşbirliği Projesi'ne dahil edin, yerli sanayimizin gelişmesine, ölçek oluşturarak sanayimizin kabiliyet kazanmasına destek olun."
'CHP BELEDİYELERİ PATIR PATIR DÖKÜLÜYOR'
Bakan Varank tıkır tıkır çalışıyor denilen CHP belediyelerinin patır patır döküldüğünü belirterek, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bazılarının slogandan ibaret belediyeciliğinin yanında AK belediyelerimiz hem icraatlarıyla hem vizyonlarıyla yıldız gibi parlıyor. Tıkır tıkır çalışıyor dedikleri CHP belediyeleri aslında patır patır dökülüyor. Belediyecilik nasıl yapılır öğrenmek isteyenler Kocaeli'ni ziyaret edebilirler. Belediyeler hizmet etme yeridir. Kimileri gibi kirli ittifaklarına zemin oluşturma yeri değildir. İşte dün bunun çok bariz bir örneğini gördük. İstanbul'un CHPli belediye başkanı çıktı, HDP'nin eş başkanına selam gönderdi. HDP ile örtülü ittifakın diyetini, kadınlar günü üzerinden terör destekçiliğini meşrulaştırarak ödemek isteyen bu sinsi zihniyet dün aslında bir kez daha ifşa oldu. Bu zat, daha önce de Diyarbakır'ın terör yandaşı eski yönetimine desteğe gitmiş ama Diyarbakır annelerine bir selam bile vermemişti. Üstelik bu hareketini de o annelerinin yanına gitsem şovmen olurdum diyerek savunmuştu. Diyarbakır annelerine destek vermek şovmenlik, terör örgütüyle açık seçik iş birliği içinde olan HDP'ye selam durmak insanlık öyle mi? Yazık, yazık. Ne yaparsanız yapın, hangi güzel sözlerle, hangi özel günlerle süslerseniz süsleyin, bu ülkede terör destekçilerini cici gösteremeyeceksiniz. CHP'yi ve İYİ Parti'yi terör destekçilerine koltuk değneği yapan bu zihniyete öncelikle bu partilerin içindeki aklı selim isimlerin sesini yükseltmesi lazım. Ben inanıyorum ki, bu son hareket CHP'ye ve İYİ Parti'ye samimiyetle oy veren vatandaşlarımız arasında esaslı bir itiraza kapı aralayacaktır."
AMAÇ 919 ÜRÜNÜ YERLİ İMKANLARLA ÜRETMEK
Bakan Varank amaçlarının 919 ürünü yerli imkanlarla üretmek olduğunu açıklayarak, "Sanayimizi ve teknolojimizi ne kadar yerli imkânlarla ikame edebilirsek, ekonomik ve siyasi anlamda o kadar güçleniriz. İşte bu bakış açısıyla başlattığımız Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı'yla, yurt dışından ithal ettiğimiz birçok yüksek teknolojili ürünün Türkiye'de üretilmesini hedefliyoruz. Geçtiğimiz yıl ilk çağrımızı makine sektöründe yaparak toplam 2 milyar lira yatırım tutarına sahip 20 projeyi desteklemeye başladı. Pompa aksamlarından, rüzgar türbin malzemelerine, büyük boyutlu eklemeli imalat makinesinden servo motor sistemlerine kadar birçok teknolojiyi artık yerli imkanlarla geliştirip üreteceğiz. Şimdi titiz bir çalışmayla yatırımını destekleyeceğimiz ürün sayısını 919'a çıkardık ve 2021 çağrı programımızı ilan ettik. Amacımız toplamda 50 milyar dolar dış ticaret açığı verdiğimiz bu 919 ürünü yerli imkanlarla üreterek önce cari açığımızı kapatmak, sonrasında da dış pazarlara ihraç ederek ülkemize net döviz girişi sağlamak. Biz Türkiye'yi, kritik teknolojilerin pazarı değil üreticisi yapmakta kararlıyız. İşte savunma sanayinde yakaladığımız başarıların ülkemize kazandırdıkları ortada. Artık dünya gündemini uzaktan takip eden değil, dünya gündeminde söz sahibi bir ülkeyiz. Dünyanın önde gelen ülkeleri, Suriye'nin, Libya'nın ve Dağlık Karabağ'ın kaderini değiştiren SİHA'larımızı konuşuyor. ATAK helikopterimiz, milli gemimiz, eğitim uçağımız, milli seyir füzelerimizle birçok alanda dünyanın sayılı ülkeleri arasına girdik. Aslında 2004 yılından beri sayın Cumhurbaşkanımızın himayesinde özenle yürütülen projeler bize bir şey anlatıyor. Gerekli hassasiyeti gösterdiği takdirde, Allah'ın izniyle bu milletin altından kalkamayacağı, üstesinden gelemeyeceği hiçbir zorluk yoktur" ifadelerini kullandı.
'TÜRKİYE BİR UZAY ÜLKESİ'
Bakan Varank, Türkiye'nin bir uzay ülkesi olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Yakın zamanda Milli Uzay Programı'nı ilan ettik. İstemezükcü zihniyet tarafından hep bir kulp takılmaya çalışılsa da ben her platformda doğruları anlatmaya devam edeceğim. Türkiye bir uzay ülkesi dediğim için kimi mizah dergileri bunu karikatürize etmeye çalıştılar. Ama ben üstüne basa basa tekrar diyorum ki, Türkiye bir uzay ülkesi. Ne demek bu? Bakın yetkinliklerimiz ortada. Türkiye halihazırda gözetleme uydularını yerli imkanlarla kendisi geliştirebiliyor. Milli yer gözlem uydusu Rasat, ilk milli askeri istihbarat uydusu Göktürk 2 uzaydan ülkemize hizmet etmeye devam ediyor. İlk metre altı çözünürlükteki milli uydumuz İmece'nin de inşallah bu sene üretimini tamamlayacağız. Yine haberleşme uydusu Türksat 6A'nın birçok elektronik ekipmanını milli imkânlar ile tasarlayıp ürettik. Bu uydunun tamamlanmasıyla beraber, bu teknolojiyi kendi üretebilen dünyadaki 11 ülkeden biri olacağız. Aynı şekilde roket teknolojilerinde de çalışmalarımız yoğun bir şekilde devam ediyor. Sıvı yakıtlı roket motoru teknolojisinin ilk uzay denemesini, Roketsan geçen sene başarılı bir şekilde gerçekleştirdi. Yapılan test atışında Roketsan sonda roketi, başarılı bir biçimde uzay sınırını aşarak 136 kilometre irtifaya çıktı. Ayrıca Delta V şirketimiz de uzay alanında oldukça yenilikçi kabul edilen hibrit roket sistemi teknolojisi geliştirme çalışmalarına devam ediyor. İnşallah Milli Uzay Programı'ndaki hedeflerimize işte tüm bu kabiliyetlerimiz sayesinde erişeceğiz."
'TÜRKİYE YATIRIMCILARIN DİKKATİNİ ÇEKİYOR'
2020 büyüme rakamının yüzde 1,8 olarak açıklandığını ifade eden Bakan Varank, şöyle konuştu:
"Salgın sebebiyle yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen büyümesini sürdürebilen sayılı ülkelerden biri olduk. Şubat ayı ihracatımız tüm zamanların en yüksek değerine ulaşarak 16 milyar doları geçti. En son sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı kontrollü normalleşme adımlarıyla ben bu salgının tüm olumsuz yansımalarının yavaş yavaş ortadan kalkacağına inanıyorum. Cumhurbaşkanımız yine geçtiğimiz hafta İnsan Hakları Eylem Planı'nı kamuoyuna açıkladı. İnşallah cuma günü de ekonomik reform paketini kamuoyuyla paylaşacak. Yeni anayasa çalışmaları da bu reformların zirve noktası olacak. Pandemi ile birlikte küresel ekonomide kartlar yeniden karılıyor, tedarik zincirleri sil baştan dizayn ediliyor. Yeni dönemde Türkiye, coğrafi konumu, üretim kabiliyetleri ve salgın süresince ortaya koyduğu başarılı performansla yatırımcıların çok daha fazla dikkatini çekiyor. Açıkladığımız reformlarla bir yandan vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerini genişletirken, diğer yandan da ülkemizdeki yatırım ortamını yerli ve yabancı yatırımcılar için çok daha cazip hale getiriyoruz. Bütün bu reformlarla beraber yerlileşme noktasındaki çalışmalarımıza da hız kesmeden devam edeceğiz. Çünkü geleceğin Türkiye'si için sadece ekonomi ve hukuk reformları yetmez. İstiklal ve istikbalimiz için yerli ve millî bir dönüşümü yakalamak zorundayız. Kendimize zorlayıcı ama uygulanabilir hedefler koyuyoruz. Emin adımlarla ama ivmelenerek ilerliyoruz. Kemikleşmiş yapıların olduğunu, tekelleşmenin had safhaya çıktığı ve küresel şirketlerin daha da güçlendiği piyasalarda, en ufak bir boşluğu değerlendirmek için kendimizi hazır ediyoruz. Zor olduğunu biliyoruz. Ancak başarmaktan başka çaremiz yok. Milli Teknoloji Hamlesi yolunda asla bahane kabul etmiyor, zorluk ne olursa olsun güçlü ve dirençli duruyoruz. Çünkü biz biliyoruz ki her güçlükle beraber bir kolaylık vardır."
"HAYALDİ GERÇEK OLDU DENEBİLECEK İŞLER YAPIYORUZ"
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın da hayal denilenleri gerçeğe dönüştürdüklerini söyleyerek, “Yapılamaz denen ne varsa yapıyoruz, hayaldi gerçek oldu denebilecek işler yapıyoruz. İhale en geç Nisan ayında olacak. Önümüzdeki 2 yıl Kocaeli için şantiye yılı olacak harıl harıl çalışacağız. Onlar gitsinler bizim yaptıklarımızı açsınlar. Onlar gebeliğinin bedelini ödesin, bizim hiçbir yere gebeliğimiz yok” dedi.
ESNAFI ZİYARET ETTİ
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kartepe Teleferik Hattı Projesi'nin tanıtımının ardından İzmit’te esnafı ziyaret etti. Yeni Cuma Camii önünde aracından inen Bakan Varank, Kapanönü Çarşısı'nda bir kuyumcu dükkanına girip esnafla sohbet etti. Yürüyüş Yolu’nda vatandaşları selamlayarak sohbet eden Bakan Varank, daha sonra Leyla Atakan Caddesi’nde bulunan bir taksi durağına girerek taksicilerle sohbet etti.
BOLU GEREDE'DE FABRİKALARI İNCELEDİ
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Bolu'nun Gerede ilçesinde bulunan Organize Sanayi Bölgeleri’nde savunma sanayi, helal jelatin ve deri sanayi alanlarında çalışmalar yapan fabrikaları ziyaret etti. İlk ziyaretini savunma sanayi alanında üretim yapacak olan fabrikaya gerçekleştiren Bakan Varank, daha sonra helal jelatin ve deri alanlarında çalışmalar yapan fabrikalara giderek üretimler hakkında bilgi aldı.
'BOLUMUZUN İSMİNİ DAHA ÇOK DUYACAĞIMIZA İNANIYORUM'
Gazetecilere açıklamalarda bulunan Varank, "Bolu'ya ani bir ziyaret gerçekleştirdik, burada Gerede'de savunma sanayi alanında çok önemli bir firmamızın yatırımını inceledik. Türkiye'nin ihtiyacı olan önemli bir altyapıyı şu anda Gerede'de kuruyorlar. Detaylara girmeyelim ama zaten başından itibaren takip ettiğim bir yatırımdı. Bugün de ne aşamadalar bizzat görerek arkadaşlardan bilgi aldım. İnşallah bu yaz sonuna doğru ilk üretimlerini gerçekleştirecekler. Tabi buradaki fabrikanın yol haritasını söyledik. Birçok detaylara girmemize gerek yok. Ama tekrar şunun altını çizmiş olayım Türkiye’nin önemli bir ihtiyacını karşılayacak hem de bir özel sektör yatırımı olarak şu anda hayata geçiriliyor. Bundan sonra bu manada Bolumuzun ismini de daha fazla duyacağımıza ben inanıyorum." dedi.
'HELAL JELATİN, İSLAM DÜNYASININ ÖNEMLİ BİR İHTİYACI'
Jelatin fabrikasında da bilgiler alan Varank, İslam dünyasının özellikle böyle bir jelatin fabrikasına ihtiyacı olduğunun ifade ederek, "Türkiye'nin çok önemli bir ihtiyacı aslında İslam dünyasının da önemli bir ihtiyacı olan jelatin tesisi. İnşallah firmamız burada 6 bin tonluk bir tesisin inşaatını yapıyor bu ay içinde üretime geçecekler. Yine Gerede'de aynı şekilde bir tesisin jelatin tesisinin şu anda inşaatını devam ettiriyor. Bu iki fabrikamızda yaklaşık 14 bin tonluk bir kapasite oluşacak. Helal gıda pazarı tüm dünyada giderek artan, özellikle İslam dünyasında ve Müslüman olmayan ülkelerde yaşayan Müslümanların takip ettiği bir sektör. Dünyada 4 milyar dolarlık bir jelatin sektörü var. Bunun yaklaşık üçte birini de helal jelatin sektörü oluşturuyor. İnşallah burada kurduğumuz tesisler hem Türkiye'nin ihtiyacını karşılayacak hem de önemli bir ihracat pazarı oluşturacak" diye konuştu.