Gündem
Politika
Spor
Dünya
Ekonomi
Kurumsal
English
You are already subscribed to notifications.

Bakan Bilgin: Enflasyonla mücadelede Türkiye büyüyerek, üreterek çözme yolunu seçti

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, "Enflasyonla mücadelede iki ana yaklaşım var. Biri ekonomiyi soğutarak, küçülterek mücadele etmektir. Bu bütün sorunu yoksulların üzerine yıkarak enflasyonun altından kalkma arayışıdır. İkincisi büyüyerek, üreterek, ihracat yaparak çözmektir. Türkiye bu ikinci yolu tercih etmiştir" dedi.

ABONE OL
Hande NAYMAN/AYDIN, (DHA)

Yeni çalışmaların olduğunu ifade eden Bakan Bilgin, "EYT denilen bir mesele var. Onu çözeceğiz. Aralık ayında Meclis’e intikal ettireceğiz. Geçici işçiler sorununu çözüyoruz. Taşeron işçilerden geçmeyen yaklaşık 90 bin kişilik bir işçi kitlesi var. Onlara kamuda kadro veriyoruz" diye konuştu.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, AK Parti Aydın, Denizli, Manisa, Muğla ve İzmir milletvekilleri, AK Parti MKYK üyeleri '2023'e Doğru Şehir Buluşmaları' programı kapsamında Aydın'da bir araya geldi. Programda konuşan Bakan Bilgin, "Enflasyonla mücadelede iki ana yaklaşım var. Biri ekonomiyi soğutarak, küçülterek mücadele etmektir. Talep düşerse fiyatlarda aşağı eğilim başlar. Bu işsizlik, yoksulluk yaratır. Bütün sorunu yoksulların üzerine yıkarak altından kalkma arayışıdır. İkincisi büyüyerek, üreterek, ihracat yaparak çözmektir. Türkiye bu ikinci yolu tercih etmiştir. Bunun bir bedeli var mıdır? Vardır. O bedel, enflasyon gelirlerini kendileri belirleyemeyen insanların gelir kaybına yol açmaktadır. Türk devleti olarak bu konuda çok kararlı bir şekilde ücretlerimizi, emeğe dayalı gelir elde edenleri koruyan bir sosyal politika uyguluyoruz. Türkiye tarihinde ilk defa asgari ücreti geçen aralık ayının sonunda yüzde 50 oranında arttırdık. Bütün ücretlilerin asgari ücret seviyesindeki gelirlerinden vergiyi kaldırdık. Bu gerçek anlamda bir devrimdir" dedi.

'ARALIK AYI GELİYOR, YENİDEN DURUM DEĞERLENDİRİLECEK'

Enflasyonla mücadele çalışmalarının devam ettiğini anlatan Bakan Bilgin, "Bu yetmedi. Enflasyonun tahribatı devam edince yüzde 30'luk bir artış daha yaptık. Matematiksel olarak yüzde 80 oranında bir asgari ücret artışı yaptık. Aralık ayı geliyor. Yeniden durumu değerlendireceğiz. Kamu çalışanları arasında çok ciddi sorunlar vardı. Biz herkese adil bir şekilde ek gösterge verdik. Kamu çalışanlarımızı da koruduk. Enflasyonun tahribatını ortadan kaldıracak çalışmayı gerçekleştirdik" dedi.

'EYT'Yİ ÇÖZECEĞİZ'

Yeni çalışmaların olduğunu ifade eden Bakan Bilgin, "EYT denilen bir mesele var. Onu çözeceğiz. Aralık ayında Meclis’e intikal ettireceğiz. Geçici işçiler sorununu çözüyoruz. Taşeron işçilerden geçmeyen yaklaşık 90 bin kişilik bir işçi kitlesi var. Onlara kamuda kadro veriyoruz. Türkiye'nin ne sorunu varsa onları çözüyoruz. Bunları seçim kazanmak için mi yapıyoruz? Hayır. Seçimi zaten biz kazanacağız. Bunları Türkiye'nin sorunlarını çözmek, bizim görevimiz olduğu için yapıyoruz. Enflasyon meselesini de çözerek ileri doğru gideceğiz. Kendi kaynaklarıyla 300 milyar dolar üreten bir ekonomiyle karşı karşıyayız. Dünyanın krizi derinleşecek ama Türkiye büyüyerek bu krizden çıkacak" dedi.

'BATI UYGARLIĞININ HEGEMONİK ÜSTÜNLÜĞÜNÜN SONA ERDİĞİ BİR DÖNEM'

Şehir Buluşmaları'nın Türkiye'nin meselelerini tartışma, vatandaşın sorunlarını dinleme fırsatı verdiği için siyaseten çok değerli olduğunu ifade eden Bakan Bilgin, "Bu vesileyle bugün sizlerle karşı karşıya kaldığımız Türkiye'nin nerede durduğuna dair bazı sorunları paylaşmak istiyorum. Dünyada, Birleşmiş Milletler'de Sayın Cumhurbaşkanımızın dile getirdiği meseleler, dünyada yaşanan büyük krizin ortaya koyduğu insanlık meselelerinin nasıl çözüleceğine dair önemli bir bakış açısını dile getiriyor. Geçtiğimiz iki yüzyıl batı hegemonik bir dönem yaşadı. Bugün yaşanan bütün krizler batının hegemonyasının çöküş döneminin belirtileri olarak değerlendirilmektedir. Birçok stratejist ve bilim adamı bu meseleyi tartışıyor. Gerçekten batı uygarlığının hegemonik üstünlüğünün sona erdiği bir dönem. Bunun son yüzyılı da Amerikan hegemonyasının çöküşü" diye konuştu.

'TÜRKİYE BARIŞ KURUCU OLARAK ORTAYA ÇIKTI'

Amerika ve batı sistemi çökerken hegemonyasını kaybetse de konumlarını bir süre daha devam ettirebileceklerini ifade eden Bakan Bilgin, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Batının ekonomik sömürüsünü artırarak kurduğu bağımlılık ilişkisi döneminin ardından batı bu ilişkileri kaybediyor ama kendi konumunu sürdürmesinin yolları başka yerlerden geçiyor. Baskı ve şiddet araçlarıyla bunu sürdürmek istiyor. Amerika Birleşik Devletleri, dünyada savaşlar çıkarıyor. İç savaşlar çıkarıyor. Terör örgütlerini bunun için destekliyor. Bu batının istikrarsız hale getirdiği coğrafyaları kendine bağımlı kılma arayışıdır. Askeri darbelerle, askeri diktatörlerle iş birliği yaparak egemenlik ilişkisini devam ettirmek istiyor. Bütün bunlar batının krizini değiştiren yanlış bir siyasetin devam ettiğinin göstergesidir. Güç merkezi batıdan doğuya kayıyor. 25 sene önce Çin'in yükselişini görenler var. Bütün Asya ayağa kalkıyor. Hindistan yükseliyor. Orta Doğu değişiyor. Batı eski dünyasının üzerinde kurduğu hakimiyeti kaybedeceğini gördükçe şiddete dayalı politikayı sürdürüyor. Karşısına Türkiye çıkıyor. Türkiye bağımsızlık doğrultusunda siyasetini ortaya koydukça, batının sömürüye dayalı siyasetine 'Dünya beşten büyüktür' diyerek cevap verdi. 'Mazlumlar yalnız değildir' dedi. Türkiye mazlumların yanında oldu. Dünyanın en kritik savaş anında, sıkıştığı anda Türkiye barış kurucu olarak ortaya çıktı."

'DÜNYA YENİ BİR DÖNEME, BARIŞA AÇIKTIR'

Avrupa açlıktan ölecekken tahıl koridorunu Türkiye'nin açtığını söyleyen Bakan Bilgin, şöyle devam etti:

"Dünyanın değiştiğini, batı kendi hegemonyasını kaybettiğini kabul etmek durumunda. Dünya yeni bir döneme, barışa, huzura, sömürü ilişkilerinin bittiği döneme açıktır. Sayın Cumhurbaşkanı Amerika Birleşik Devletleri'nde parkta dolaşıyor. Etrafını zenciler sarıyor. Bunu en fazla barışa, sömürüsüz dünyaya ihtiyaç duyan, batının tahakkümünün nasıl bir sömürü yarattığını bilen halkların çocukları hissediyor. Biz de bunu hissediyoruz. İmparatorluğu kaybettikten sonra yaklaşık yüzyıl batı yörüngesinde kalmış bir ülkeyiz. O yörüngeden çıkıyoruz. Bağımsız Türkiye lafını kim söylüyor? Yeni bir dönem başlıyor. Bu yeni dönemde biz siyaset yapıyoruz. Toplumun sorunlarını çözmek zorundayız. Türkiye'nin sorunlarının üstesinden gelmek bizim sorumluluğumuz ve görevimiz. Pandemi sonrası dünyada meydana gelen iki olay var. Biri enerji meselesi. İkincisi ulaştırma sistemleri ve tedarik zincirleri ile ortaya çıkan üretim problemi ve enflasyon problemi. Enflasyon en fazla bizi etkiliyor. Amerika'da yüzde 7-8 olması ciddi bir problem ama Amerika Birleşik Devletleri 20 trilyon dolardan fazla bir ekonomi. Almanya 4 trilyon civarında bir ekonomi. Türkiye bir trilyon eşiğinde olan bir ekonomi. Buna rağmen Türkiye enflasyona karşı ciddi bir mücadele veriyor."

Öte yandan, stajyer sigortalarıyla ilgili gelen bir soruya Bakan Bilgin, stajyerlerin sağlık sigortasının olduğunu, ancak emeklilik sigortasının olmadığını ifade ederek bu konuyla ilgili çalışmaların yapılacağını ifade etti.

'MİLLETİN MESELELERİNİ BU DARMADAĞIN YAPI ÇÖZÜME KAVUŞTURAMAZ'

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ da yaptığı konuşmada şunları söyledi:

"Hayatı seçimlerle geçmiş bir liderle çalışıyoruz. Kampanya dönemi dediğimizde bu dönemi sloganıyla, sahadaki çalışmasıyla ortaya koyarsınız. Kampanya çalışmasına başlamış vaziyetteyiz. 81 ilimizde bakanlarımız, milletvekillerimiz sokak sokak halkımızı dinlemeye devam edeceğiz. 2023 seçimlerine kadar ve seçimlerinden sonra neler yapacağımızı halkımızla paylaşma imkanı ortaya koyacağız. Dış politikada ortaya koymuş olduğumuz barışçıl politikalar ve dünya siyasetinin belirleme hamlelerinin vatandaşımız nezdinde karşılık bulduğunu görüyoruz. Bunu daha da arttırarak yola devam edeceğiz. Ülkemizin yeni bir vizyonla önümüzdeki sürece hazırlanması için gayret ortaya koyuyoruz. Avrupa enerji kriziyle bu kış baş başa kalmayla karşı karşıyayken, biz böyle bir sorunu vatandaşımızın yaşamaması için çaba sarf ederken, 6 artı 1'li masada birbirlerine çelme taktıklarını görüyoruz. Milletin basit meselelerini bile bu darmadağın yapı çözüme kavuşturamaz. Bugüne kadar 20 senedir önemli aşamalar kaydettik. 2023'ten sonra Türkiye için yeni bir yüzyıl başlıyor. Türkiye'nin her yerinde bu şehir buluşmaları ile bu seçimde AK Parti açık farkla birinci parti olacaktır."

 

SİVİL TOPLUMUN ÖNEMİNE DİKKAT ÇEKTİ

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, ‘2023’e Doğru Şehir Buluşmaları’ Aydın programı kapsamında STK ve iş dünyasıyla bir araya geldi. Toplantıda Bakan Bilgin’in yanı sıra AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, AK Parti Aydın İl Başkanı Ömer Özmen, AK Parti MKYK üyeleri de yer aldı. Toplantıda açıklama yapan Bakan Bilgin, "Türkiye sivil toplumun önemini, sivil toplumun Türkiye’nin gelişmesi açısından ne ifade ettiğini daha çok 1980 askeri darbesinden sonra hissetmeye başladı. Sivil toplum demokrasinin en temel dinamiğidir. Aydınlılar bunu çok iyi bilirler. 60 yılında darbe yapıldığında arkasından seçilmiş ilk başbakanı ilan ettikleri zaman ortada hiç kimse yoktu. Çok cılız itirazlar oldu. Kimse ne sokağa çıktı, ne boykot yaptı ne grev yaptı. Sivil toplum gelişmemişti. Sivil toplumun olduğu yerde neler olduğunu 15 Temmuz’da gördük. Sivil toplum aynı zamanda yurttaşların ‘Ben varım. Benim hukukum var, ben buna sahip çıkarım’ dediği yerdir. 15 Temmuz bir anlamda da güçlü bir sivil toplumun, Türkiye’nin demokratikleşme dinamiğinin ifadesi olarak bir zaferdir. Üstelik kime karşı kazandık? Yabancı istihbarat örgütlerinin satın aldığı, yönettiği kiralık, NATO üzerinden devşirdiği aşağılık adamları Türkiye yendi. Sivil toplumun gelişmesi bizim sivil hukukumuzu sağlamamızın eseridir. Sivil toplumun temsilcilerini, Türkiye’nin demokrasisine sahip çıkma bilincine sahip oldukları için teşekkür ediyorum" dedi.

3 TEMEL MADDENİN ALTINI ÇİZDİ

Türkiye’nin 3 büyük meselesi olduğunu belirten Bakan Bilgin, şunları kaydetti:

"Türkiye’nin demokratikleşmesi yüzyıllık problemdir. İkinci mesele kalkınma meselesidir. Türkiye imparatorluğu kaybetme süreciyle yarı sömürgeleşme durumuna düşmüştür. Yarı sömürgeleşmeden çıkış, kalkınmadır. Bağımlılık ilişkilerimizi kırıp onun yerine kendi ürettiğimiz değerlerle bağımsızlığımızı inşa etmektir. Üçüncü mesele de birlik ve dayanışmadır. Türkiye’nin demokratikleşme sürecine baktığımızda çok problemli bir yapı olduğunu görüyoruz. İmparatorluğun doğrudan doğruya savaşlarla boğuştuğu bir dönem olduğu için demokratikleşme meselesi ikinci planda kalmıştır. Aslında demokratikleşme sivil unsurlar doğmadığı için iş bürokratların ve aydınların eline kalmıştır. Demokratikler kendi diktatörlüklerini kurarlar. Biz bunu ne zaman aştık? Son 20-25 yılda aştık. 12 Eylül’ün yarattığı tahribat sonrası sivil toplumun gelişmesiyle birlikte bunu aşma konusunda bir irade ortaya çıktı."

‘DEMİR YOLU OLMADAN KALKINMA OLMAZ’

Önemli bir konunun da kalkınma olduğunu dile getiren Bakan Bilgin, "Diğer mesele kalkınma meselesi. Türkiye içine kapalı bir ekonomidir. Cumhuriyet’in kuruluşundan itibaren kalkınma meselesi önemli bir meseledir. İmparatorluğun yetiştirdiği son kahramanlar milli mücadeleyi başlatmıştır ama kalkınma konusunda Türkiye çok geride kalmıştır. Yoksul bir Cumhuriyettir. Buna rağmen çok şeyler yapılmıştır. Demir yolları yapılmıştır. Cumhuriyetin kurucu kadrosu bunun farkındadır. O zaman üç bin kilometre demir yolu yapmışlardır. Demir yolu olmadan kalkınma olmaz. Yol, tarlayı pazara bağlar. Ürününü, paraya bağlar. İmparatorluk döneminde başaramadığımız iki şey vardı; sanayileşme ve demokratikleşme. Cumhuriyet de uzun yıllar bu konuda tökezledi. Bu tökezlemenin ekonomik, siyasal sebepleri var. Batıyla olan ilişkilerin rolü var. Türkiye ne zaman sanayileşme konusunda stratejik hedeflere doğru yürüdü o zaman ayaklarının üzerinde dikilmeye başladı. Bunları ne zaman başardık? Türkiye bunları son çeyrek yüzyılda başardı" diye konuştu.

‘TÜRKİYE’NİN GÜCÜ ARTIYOR’

Eskiden fındık, fıstık, üzüm satıldığını şimdi ise sanayi ürünleri satıldığını belirten Bakan Bilgin, şu değerlendirmede bulundu:

"Türkiye dünyanın her ülkesine satacak ürünleri olan bir ülke. Bunları çoğaltmamız lazım. 27 Mayıs sadece bizim ilk seçilmiş başbakanımızı ilan etmedi aynı zamanda Türkiye’ye militarist bir rejim getirdi. 27 Mayıs Anayasası, militarizmi devletin içine yerleştirmiştir. Bir ideoloji yerleştirmiştir. Türkiye 27 Mayıs’tan sonra Milli Güvenlik Kurulu (MGK) devletidir. MGK’nın gündemini bile başbakan bilmez. Başbakanı azarlarlar. Böyle bir yapı. Türkiye ne zaman demokratikleşiyor? Yeni yeni demokratikleşiyor. Milli Güvenlik Kurulu’nun işi başka. Türkiye Cumhuriyeti’ni Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) yönetir. ‘Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir’ sözü son 25 yılda yükseldi, başkanlık sistemiyle devletin merkezine oturdu. Demokratikleşme konusunda fevkalade büyük adımlar attık. Kalkınma konusunda biz geçmiş dönemlerde ithal ikamesi modeliyle kalkınmaya çalıştık. ‘Üretim yapmak için daha fazla ithalat yapmak’ bunu yeni yeni değiştiriyoruz. Değiştirdiğimiz için büyük rahatsızlık doğuyor çünkü Türkiye’nin gücü artıyor. İçeride refah artıyor, dışarda rahatsızlık doğuyor. Üçüncü mesele birlik ve dayanışmadır. Bunu sosyal politikalarla sağlayacağız. Eşitsizlikleri ortadan kaldıracağız. Yurttaşlara eşit imkanlar vererek yapacağız. Cumhuriyet, başlangıçtan itibaren çok önemli eşitlik anlayışına sahiptir. Herkese parasız okul vermek çok büyük bir idealdir ve büyük ölçüde Cumhuriyet bunu başarmıştır. Askerlik herkesin yapması gereken eşit bir görevdir. Üçüncü mesele üniversite kapılarından herkesin eşit puanla girmesidir. Biz, Cumhuriyetin en başından beri var olan eşitliği pratiğe yansıtmak durumundayız. Ekonomide yoksul kesimi, düşük gelirli grupları destekleyeceğiz. Aydın Türkiye’nin demokrasi yolunda en önemli toplumsal ilidir. Burada bu bahsettiğim üç meseleye en güçlü katkıyı verecek ilin de burası olacağına inanıyorum."

‘TÜM DÜNYADAKİ CİDDİ MESELELERİN ÇÖZÜMÜ İÇİN ÖNEMLİ MESAFELER KATETTİK’

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ ise şu ifadeleri kullandı:

"81 ilin tamamında 2023’e doğru şehir buluşmaları programları icra ediyoruz. Bölge vekillerimiz hemen her ilçemizde esnafımızla, teşkilat mensuplarımızla bir araya geliyorlar. Son dönemde dış politikada ülkemizin yapmış olduğu hamlelerin sadece bölgemizin refahı ve huzuru için değil tüm dünyadaki ciddi meselelerin çözümü noktasında önemli mesafeler katettiğini söyleyebiliriz. Türkiye Cumhuriyeti’nin her bir ferdinin göğsünü kabartacak çok kıymetli hamleler önümüzde duruyor. Rusya-Ukrayna savaşı başlamadan önce savaşı engellemek için yapılan mücadele, Sayın Cumhurbaşkanımızın Afrika turunu keserek iki tarafı bir araya getirme çabaları, savaş başladıktan sonra İstanbul’da ilk görüşmeyi yapma çabası, sivillerin katledilmesi ile aksayan sürecin tahıl kriziyle çözülmesi süreçlerini yaşadık. Bundan 50 yıl sonra tarih yazıldığında tahıl krizinin sadece açlık meselesini çözen bir nokta değil, aynı zamanda savaş başladığında üçüncü dünya savaşını engelleyen bir mahiyeti olduğunu yaşayanlar görecek. Savaş başladıktan sonra böyle bir metnin altına her iki devlet ilk defa imza attı. Her iki devlet İstanbul’da ilk defa bir anlaşmanın altına imza attılar. Bu süreç devam ediyor. Her iki ülkenin elinde olan esirlerin de İstanbul’da özgürlüğüne kavuşturulması ve İstanbul’da yaşayacak olması ülkemizin geldiği noktayı en iyi özetleyen hususlardan biridir."

'ÜLKENİN İTİBARINI 20 YIL OLDUĞU GİBİ ZİRVEDE TUTACAĞIZ’

"Ülkemizin itibarını nasıl 20 sene zirvede tuttuysak bundan sonra da zirvede tutmaya devam edeceğiz” diyen Dağ, "Dünya pandemi sonrası süreci yaşıyor. İlk defa bizim neslin tecrübe ettiği bir süreci yaşadık. Bir şekilde ülke olarak da parti olarak da krizlere karşı reaksiyon gösterme becerisini ortaya koyuyoruz ama belirsizliği yönetmek çok zor bir iş. İki yıllık bu süre zarfında batı ülkelerinin, dünyadaki diğer ülkelerin vatandaşlarına yaşatmak durumunda kaldığı hiçbir hadiseyi yaşatmadık. Sağlık konusunda önemli mesafeler katettiğimizi görmüş olduk. Ekonomi olarak da pandemi sonrası süreci yaşıyoruz. Dünyadaki enflasyon bize de yansıdı" dedi.

AK Parti Aydın İl Başkanı Ömer Özmen de toplantıda iş dünyası temsilcilerini selamladı

GENÇLERLE BULUŞTU

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Aydın programı kapsamında Adnan Menderes Demokrasi Müzesi’ni ziyaret etti. Bakan Bilgin, daha sonra gençlerle bir araya geldi. Bakan Bilgin, basına kapalı olarak gerçekleşen programdan sonra kentten ayrıldı.





Diğer Haberler

  1. Bakan Bolat: Desteklerle ihracatçılarımızın uluslararası uyumunu kolaylaştırıyoruz
  2. Kripto varlık hizmet sağlayıcısından Bitcoin rezerv varlık değerlendirmesi
  3. HepsiJET perakendecilere sunduğu taşıma hacmini yüzde 97 artırdığını duyurdu
  4. TÜİK: Tarımsal girdi fiyatları ekimde arttı
  5. Ticaret Bakanlığı: İdari para cezaları yüzde 43,93 artırıldı
  6. Gelir vergisi tevkifat oranı yüzde 10'dan yüzde 15'e çıkarıldı
  7. Bakan Kacır: 250 milyon dolarlık desteği KOBİ'lerimize aktarıyoruz
  8. TCMB: KKM için belirlenen asgari faiz oranı yüzde 70'ten yüzde 50'ye düşürüldü
  9. TBMM'de bütçe maratonunda son gün
  10. Türkiye İş Bankası, Alipay ile olan iş birliği kapsamının genişletildiğini duyurdu

© Copyright 2024

DHA