Asırlık bina, kendi enerjisini üretecek! ''Bütün şehre yayılabilir''
Mardin'de 200 yıllık tarihi bina, Kültürel Mirası Koruma Derneği'nin (KMKD) bağımsız yardım kuruluşu Edinburgh World Heritage ile beraber yürüttüğü, 'Kültürel Mirasın Korunmasında Kapasite Geliştirme' (KORU) projesi kapsamında restore ediliyor. Ekim ayında tamamlanarak Mardin Müzesi'ne devredilecek bina, siluetini bozmayacak şekilde çatısına monte edilecek fotovoltaik paneller ile kendi enerjisini üretecek.
Kent merkezindeki binanın restorasyonuna, İskoçya'da eğitim alan duvar ustaları tarafından yaklaşık 8 ay önce başlandı. 'Tamir evi' adı verilen 2 katlı bina, 3 ay sonra hizmete açılacak. Binanın alt katı sergi alanı, üst katı ise misafirhane olarak kullanılacak. Mardin bölgesinde kültürel mirasın korunması için 'mimari koruma modeli' oluşturulması hedeflenen restorasyon çalışmasıyla Türkiye'de ilk kez tarihi bir bina kendi enerjisini de üretecek. Bu kapsamda binanın çatısına, tarihi yapının siluetini bozmayacak şekilde fotovoltaik paneller monte edilecek. Yerden 30 santim yükseklikte yerleştirilecek paneller ile bina kendi enerjisini üretecek.
'GÜNÜMÜZ SİSTEMLERİNİ BÖYLE BİR YAPIYA ENTEGRE ETMEK ZOR'
Projede çalışan Koruma Uzmanı Yüksek Mimar Süreyya Topaloğlu, enerji verimliliği üzerinden tasarlanmış bir yapının uygulama aşamasını bitirmek için 8 aydır restorasyon çalışmasını sürdürdüklerini söyledi. Topaloğlu, "İklim krizi dünyanın gündeminde yer alan konulardan bir tanesi. Kentler ve kentleri oluşturan yapılar bu konuda büyük bir sorumluluk taşıyor. Kentteki enerjiyi azaltabilirsek, kullanılan enerjiyi aslında dünyadaki yenilenebilir kaynakları ve onları tüketmemek açısından bir fayda sağlamış olacağız. Yeni yapıyı tasarlarken çağdaş sistemlerle bir araya getirmek ve tasarlamak kolay. Ama tarihi yapıda günümüz sistemlerini böyle bir yapıya entegre etmek çok zor" dedi.
'FOTOVOLTAİK PANELLER'
Binanın 200 yaşında olduğunu söyleyen Topaloğlu, "Kendine özgün kullanımında da enerji tasarruf yöntemleri var; ama günümüz koşullarında hepsini kullanamıyoruz. Başka sistemler entegre etmek zorundayız, ısıtma-havalandırma için. En çok zorlandığımız, bu sistemlerle yapıyı entegre etmek oldu. Yenilenebilir ve doğal enerjiden bahsettik. Biz bunun için yapıya elektrik enerjisi kaynağı olarak güneş panelleri düşündük. Fakat sonra kullandığımız sistemler fotovoltaik paneller. Yerden 30 santim yükseklikte yerleştiriliyor ve binanın siluetini bozmayacak. Ana enerji kaynağı bu paneller" diye konuştu.
'BÜTÜN ŞEHRE YAYILABİLİR'
Şantiye şefi Murat Demirli ise restorasyonu Ekim ayına kadar bitirmeyi hedeflediklerini söyledi. Demirli, "Burada yarattığımız enerji bütün şehre yayılabilir. İnsanların gelip buradan feyz alması, buradaki uygulamayı kendi evlerine taşıması bir düşünce olabilir" dedi.
'MARDİN MÜZESİNE DEVREDİLECEK'
Kültürel Mirası Koruma Derneği Yöneticisi Banu Pekol ise projenin, kültürel mirası korumak için kapasite geliştirme projesi olduğunu söyledi. Pekol, "Tamir evi de bu projenin ayaklarından birisi. Ustalarımız İskoçya'da bir hafta eğitim gördü. Onlar da öğrendiklerini şantiye alanını ziyarete gelenlere anlattı. Bu bina geçmişe kötü bir onarım geçirmiş. Ahır olarak kullanılmış. Ayrıca burası orta sınıf tarihi Mardin evi, bir malikane değil. Korunması gereken ikinci derece tescilli bir eser. Kapısı kilitli ve boştu. Bu yüzden çok zarara uğramamıştı. Çalışmalar bittikten sonra burası Mardin Müzesi'ne devrilecek" diye konuştu.