İstanbul Gelişim Üniversitesi’nde Akademik Yıl Açılış Töreni düzenlendi

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan tören, Üniversite İklim Elçisi Burcu Şahingözlü’nün konuşmasının ardından Rektör Prof. Dr. Bahri Şahin ve Mütevelli Heyeti Başkanı Abdülkadir Gayretli’nin açılış konuşmaları ile devam etti. Törene katılan TÜBA (Türkiye Bilimler Akademisi) Asli Üyesi Prof. Dr. Fikrettin Şahin, “Bor Bileşiklerinin Rejeneratif Tıpta Kullanım Potansiyeli” konulu bilgilendirici sunumuyla, yeni akademik yılın açılış dersini gerçekleştirdi.

“ARTIK DURMALIYIZ, DOĞANIN SESİNE KULAK VERMELİYİZ”

İstanbul Gelişim Üniversitesi’nin sürdürülebilirlik ve sıfır atık konusunda yaptığı çalışmalara değinen Üniversite İklim Elçisi Burcu Şahingözlü, “Ne gariptir ki atomu bile parçalayacak teknoloji bulduğumuzda çıkan enerjiyi insanlık adına kullanmak yerine birbirimizi yok etmeyi tercih ediyoruz. Bizlere sunulan rüzgâr ve Güneş gibi sonsuz kaynaklarımızı kullanma fırsatımız varken; fosil yakıtlar kullanmaya devam ederek denizlerimizi, ormanlarımızı, atmosferimizi yok etme gayretindeyiz. Artık durmalıyız, doğanın sesine kulak vermeliyiz.” dedi.

“ÜNİVERSİTELER BÜTÜN BİLİMLERİN KESİŞME NOKTALARIDIR”

İnsani, toplumsal ve evrensel değerleri benimsemiş; bilimsel ve teknolojik gelişmelere öncülük eden, toplumun değerlerini özümseyen, ülkesini uluslararası her alanda temsil edecek donanıma sahip bireyler yetiştirmenin İstanbul Gelişim Üniversitesi’nin ana hedefi olduğunu ifade eden İGÜ Rektörü Prof. Dr. Bahri Şahin, “Araştırma Üniversitesi olma vizyonuyla ilerleyerek önemli başarılara imza atıyoruz. 40 bin kayıtlı öğrencimiz var. Bu, üniversitemizin en çok tercih edilen üniversitelerden biri olduğunun göstergesidir. Bundan da mutluluk duyuyoruz. 6 bin civarında kayıtlı uluslararası öğrencimiz var ve 127 ülkeden gelen öğrenciler İGÜ bünyesinde eğitim görüyor. Bunun da Yükseköğretim Kurulu’nun koyduğu uluslararasılaşma hedefine önemli bir katkı olduğunu söyleyebiliriz. Türkiye’de en fazla uluslararası akreditasyona sahip üniversiteyiz, 65 akredite edilmiş programımız öne çıktığımız en önemli hususlardan biri. Biz, eğitim-öğretim ve araştırma-geliştirmede kaliteyi hedefledik. Öğrencilerimizi, İGÜ TEKMER ve İGÜ TTO aracılığıyla firmalar ile ar-ge birlikleri sağlayarak araştırma projelerine katılımlarını sağlamaya teşvik ediyoruz. Teknik inovasyonun yanında, sosyal alanda ve sanatsal alanda çalışan hocalarımızı ve öğrencilerimizi bu ekosisteme dâhil ediyoruz. Yani şunu söylemek istiyorum; üniversiteler aslında bütün bilimlerin kesişme noktalarıdır. Dolayısıyla, eğitim-öğretim ve ar-ge ekosistemi sadece üniversiteyle bağlı değil. Sanayiyle de kamuyla da sivil toplum örgütleriyle de ve diğer paydaşlarla da iş birliği gerektiren bir yapı. Dolayısıyla bu yapıyı, bu ekosistemi doğru kuramazsanız, gelişme şansınız yok. Hatta diğer üniversitelerle ortak iş birliği de bizim için çok önemli. Bu konuda da gayretlerimizin olduğunu söyleyebiliriz” diye konuştu.

“DÜNYA ÜNİVERSİTELERİ ARASINA GİRECEĞİMİZE YÜREKTEN İNANIYORUM”

Kaliteli eğitim ve kaliteli nesil için birlikte çalışmak gerektiğini ifade eden İstanbul Gelişim Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Abdülkadir Gayretli, “Dünyanın en saygın yükseköğretim derecelendirme kuruluşlarından biri olan QS’te, Türkiye’deki vakıf üniversiteleri arasında ilk 4’e girmekten dolayı mutluyuz. Birlik ve beraberlik içerisinde olursak, kendimizi devamlı motive edersek, öğrencilerimizin de başarıdan başarıya koşmalarını sağlarsak, akademik projeler ve makalelerle kendimizi gösterirsek kısa zamanda dünya üniversiteleri arasına gireceğimize yürekten inanıyorum” dedi.

“KAN KANSERİ TÜREVLERİNDEN BİR TANESİNDE ETKİLİ OLARAK KULLANILIYOR”

İstanbul Gelişim Üniversitesi 2023-2024 Akademik Yılı Açılış Töreni’nin açılış dersi TÜBA (Türkiye Bilimler Akademisi) Asli Üyesi Prof. Dr. Fikrettin Şahin tarafından verildi. “Bor Bileşiklerinin Rejeneratif Tıpta Kullanım Potansiyeli” konulu ders veren Şahin, “Rezervlere baktığımızda, bugün bor minerallerinin yüzde 73’ü Türkiye’de. Dünyanın en zengin ülkesiyiz. Sağlık sektöründe nerede kullanılıyor diye açıklayacak olursak; Boron Neutron Capture Therapy adında bir tedavi yöntemi var. Bu, kanser tedavisinde kullanılan bir çeşit radyasyon tedavisidir. Bir diğeri de Bortezomib, Multiple Myeloma yani kan kanseri türevlerinden bir tanesinde etkili olarak kullanılıyor. Bunun dışında sağlık alanında kullanımına baktığımızda bazı antibiyotiklerin yapısında bor elementi olduğunu görüyoruz. Bilimsel çalışma sonuçlarına baktığımızda bor; yaraların iyileşmesi, kandaki antioksidan enzim aktivitelerinin artırılması, ağır metal zehirlenmelerinin önlenmesi ve bağışıklık sisteminin aktive edilmesinde olumlu etkiler saptandığını görüyoruz. Bugün baktığınız zaman dünyada ticari olarak birçok takviye ürün üretilmiş. Bunlar özellikle; eklem iltihabında, kemik büyüme sorunlarında, bazı kanser hastalıklarında, beyin fonksiyonlarının iyileşmesinde, hormon düzenleyici olarak ve yara iyileştirilmesinde kullanılan ürünler” şeklinde ifade etti.